
4 Temmuz 2025 Cuma
Cupressus sempervirens, kokulu, kozalak yapan, her dem yeşil, tıbbi değeri olan bir süs ağacıdır. Bulunduğu Cupressaceae (Servigiller) ailesi, ardıç ve sekoya dahil 30 cinsi ve toplamda 140 türü kapsamaktadır.
Akdeniz Servisi, Akdeniz ülkelerinden; Yunan Adaları, Türkiye, Kıbrıs, Suriye, Lübnan, Filistin dışında, Hazar Denizi güney kıyılarında İran'da doğal olarak bulunmaktadır. Tür adı sempervirens Latince her dem yeşil demektir. Cupressus sempervirens, doğal olarak bulunduğu bölgeler haricinde, tüm Akdeniz ülkeleri ve benzer iklime sahip Kaliforniya, Güney Afrika ve Güney Avustralya gibi bölgelerde, yüzyıllardır süs bitkisi olarak kültüre alınmıştır. Akdeniz kıyılarımız dışında, Batı Anadolu, Karadeniz sahili ve kış hava sıcaklığının -20˚C altına düşmediği kentlerimizde sıklıkla dikilmektedir. Ülkemizde mezarlık ve cami avlularında kullanılmıştır. Türkiye'deki en büyük popülasyonu 4360 dönüm alanla, "Antalya Köprülü Kanyon Milli Park" ında bulunmaktadır. Ülkemizde Kara Servi veya Mezarlık Servisi olarak bilinmektedir.
Foto 1. Cupressus sempervirens horizantalis Foto 2. Cupressus sempervirens pyramidalis
Akdeniz Servisi 20-30 metre yükselebilen, konik çatı yapan bir ağaçtır. Ağacın düzgün ve dik uzayan gövdesinin kabuğu gençken ince, pürüzsüz ve gri renktedir, zamanla gri kahverengine döner ve üzerinde dikey, uzun girintiler oluşur. Gövdeden her yöne uzanan, yuvarlak veya dörtgen dallardan çıkan, iğne şeklindeki koyu yeşil renkli pulsu yapraklar 2-5 mm uzunluğundadır. Ağaç, ilkbahar başında çiçek açar. Kısa saplı, karşılıklı 8-14 pulcuktan oluşan, 2-4 cm çapında, yuvarlak, yeşil renkli genç kozalaklar, döllenmeden 20-24 ay sonra olgunlaşarak kahverengine dönerler. Erkek kozalaklar 3-5 cm uzunluğundadır, kış sonu polen çıkarmaya başlarlar. Döllenmiş her pulcuk, 8-20 arası, ince kanatçıkları olan tohum içerir. Kozalaklar eylül ayında açılmaya başlar. Tohum saçmaya başlayan kozalaklar, yıllarca ağaçta kopmadan kalırlar. Bunun nedeni birçok servi türünde olduğu gibi bu ağacında serotini göstermesidir (serotoni: bazı kozalaklar bir yangın görünceye kadar açılmadan kalırlar, ancak yangında açılarak tohumlarını saçarlar).
Foto 3. Cupressus sempervirens genç kozalak Foto 4. Cupressus sempervirens yaşlı kozalak
Cupressus sempervirens, gösterdiği dallanmaya göre iki şekilde büyür. Birinci ve doğal olanı; dalların dışarı yatay ve dağınık olarak uzandığı şekildir, Cupressus sempervirens horizontalis olarak adlandırılır. Diğeri dalların yukarı, dik olarak çıktığı şekildir, buna Cupressus sempervirens piramidalis (=fastiaga veya strikta), Türkçe'de "Kalem Servi" veya Farsça'dan Türkçeye geçen adı ile "Ehrami Servi" denilir. Tarif edilen ikinci form bir kültür olup, botanik olarak diğerinden farklı değildir. Bir diğer kültür; koyu yeşil, sık yapraklı, dümdüz silindirik şekilde yukarı uzayan formdur: Cupressus sempervirens "Totem Pole" veya kısaca Cupressus sempervirens "Totem"olarak adlandırılır.
Foto 5. Cupressus sempervirens İran Foto 6. Cupressus sempervirens Totem
Akdeniz Servisi, çok uzun ömürlü bir ağaçtır, birçok ağacın 1000 yaş üzerinde olduğu rapor edilmiştir. Girit Adası batısında bulunan "Samaria Gorge Milli Parkı" nda bulunan servilerin 30-33 metre boyda ve 1 metre gövde çapına sahip oldukları bilinmektedir. İran'ın Yazd vilayetinde bulunan çok gövdeli, 25 metre yüksekliğinde, çapı 575 cm olan servinin "Sarv-e Abarkooh" 4000 yaşında olduğu iddia edilmektedir.
Cupressus sempervirens, kökleri iyi gelişmiş olduğundan, kışın gerekli besleyici gıdaları kolaylıkla almaktadır. Ağaç, bol güneş, iyi drenajlı toprak, kısmen besleyici ortama gereksinim gösterir. Ağacın "Kalem" şeklinin muhafazası için, budamaya genç yaşta başlanılıp, muntazam olarak devam edilmesi önemlidir. Bitki -20°C soğuğa, kuraklığa, rüzgâra, havadaki tozlara ve orman yangınlarına karşı oldukça dayanıklıdır. Gençken hızlı büyüyen ağaçlar, on yaşında tohum yapmaya başlar. Üretim, tohum, çelik, aşı ve kesik gövde yanından çıkan sürgünlerin ayrılması ile yapılabilir.
Foto 7. Cupressus sempervirens pyramidalis Foto 8. Cupressus sempervirens pyramidalis
Peyzajda Kullanımı: Tüm servi türleri, özellikle genç yaşlarına çok dekoratif olduklarından park, bahçe peyzajında, koruyucu, yol ağaçlaması ve canlı çit yapımında kullanılmaktadır.
Akdeniz Servisi'nin bir özelliği, bulunduğu ortama kolaylıkla uyum sağlayabilmesidir. Yerleşim bölgeleri ve küçük bahçelerde, yüksek ve kompakt gövdeleri nedeni ile bulunduğu yere biçimsel bir etki verir. Formal peyzaj uygulamasında, boyu ve yapısı nedeni ile duvar etkisi veya bahçenin belirli bir yerinde fokal görüntü sağlama amaçlı kullanılabilir. Tarla veya bahçeleri rüzgârdan korumak için rüzgâr perdesi olarak kullanılmaktadır. Yüksek binaların görüntüsünü kapatmak için perdeleme amaçlı kullanılır. Her dem yeşil sık dokulu yaprakları, kuşlar ve bazı diğer canlılar için yuvalanma yeridir, özellikle kışın konaklama fırsatı yaratarak doğal hayatın korunmasına yardımcı olur.
Cupressus sempervirens kültür ve sanatta geniş yer bulan bir ağaçtır. Yas sembolüdür, Hristiyan mezarlıklarına dikilenler "Kilise Servisi", Müslüman mezarlıklarında ise mezar yanına veya mezarlık çevresine dikilenler "Mezarlık Servisi" olarak adlandırılmıştır. Ağaç İran'da Zerdüş'ler için çok değerli bir dini öneme haizdir, bir hikâyeye göre ilk Servi Zerdüş tarafından cennetten alınarak getirilmiştir. Bugün İran'da korunan çok büyük Servi Ağaçlarımevcuttur. Farsça'da "sarv-e nāz" adı verilen ağaç Türk edebiyatında "Selvi Naz" olarak yerini almıştır. Kültür, şiir ve bahçelerde; güzelliği, farklılığı, sevileni ve yüksekliği tarifleyen birçok mecazi anlamı bulunmaktadır.
Eski İran'da her yıl kutlanan Yalda Gecesinde (Kuzey küredeki en uzun gece) Yalda Ağacı olarak adlandırılan Servi veya Çam ağacı süslenmekteydi. Hristiyan'ların Noel'de çam ağacı süslemeleri adetinin, eski İran'dan geldiği söylenmektedir. Akdeniz Servisi İran bahçelerinin ilk seçeneğidir.
Cupressus sempervirens'in yaprak ve kozalakları dünyanın değişik ülkelerinde antisetik (mikrop öldürücü), antipiretik (ateş düşürücü), antivirütik (virüs öldürücü), anti helmintik (barsak paraziti düşürücü), sitotoksik, antioksidan, hemoroide karşı, ishal tedavi edici ve damar büzücü olarak kullanılmıştır. Yapraktan elde edilen Servi Yağı kuvvetli mikrop ve böcek öldürücü özeliğe sahiptir.
KERMES MEŞESİ - QUERCUS COCCIFERA
Quercus coccifera, Fagaceae (Kayıngiller) ailesine ait, 700 kadar türü barındıran Quercus cinsinin bir türüdür. Doğal olarak Akdeniz Bölgesinde (Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Balkanlar, Türkiye, Kıbrıs, Libya ve Fas) bulunur. Kermes Meşesi'nin tarihi önemi vardır, eski zamanlarda bu bitki üzerinde yaşayan kermes koşnili adındaki böcekten elde edilen kırmızı renkteki boya, çeşitli amaçlar ile kullanılmıştır (Kırmızı dilimize Arapça'dan geçmiştir, "kirmiz" adlı bu böcekten gelmektedir). Tür ismi coccifera, Latince kermes böceğinin adı olan "coccum" dan, "fera" eki ise taşıyıcı kelimesinden türetilmiştir. Türkçede Kızıl Meşe, Dikenli Pırnal ve Kara Pırnal adıyla bilinmektedir
Foto 10. Quercus coccifera Foto 11. Quercus coccifera
Quercus coccifera, genelde boyu 2 metreyi geçmeyen bir çalı olmakla birlikte 10 metreyi aşan örnekleri de vardır. Kıbrıs'ta Kalopanagiotis köyünde, 700 yaşında tahmin edilen bir ağaç 17 metre boyundadır. Ülkemizde, Gökçeada'da bulunan bir örneğin ise 12,5 metre boy ve 130 cm gövde çapında olduğu bildirilmiştir.
Kermes Meşesi, her dem yeşil bir çalı, bazen de ağaçtır. Gövdesi düzgün, kabuğu gri renktedir, yaş ile gövdede çatlaklar oluşur, ağaç yuvarlak ve enine genişleyen güzel bir taç yapar. Kalın, sert yapraklar 2-4 cm uzunluğunda, 1-3 cm genişliğinde, koyu yeşil renkte, kenarları dişli ve batıcı olup dallardan ardışık olarak çıkarlar. Bitki Mart-Mayıs ayları arası çiçek açar, çiçekler dalcıklar üzerinde sıralanmıştır. Ağaç tek eşeylidir, erkek ve dişi çiçekler ayrı dalcık üzerindedir. Erkek çiçekler bir sap üzerinde, salkım şeklinde birleşik olarak bulunurlar. Dişilerde oluşan palamutçuklar, döllenmeden 18 ay sonra, 2-3 cm uzunluk ve 1,5-2 cm genişliğinde palamutlara dönüşürler. Palamutlar, üst kısımda, üzerlerini bir şapka gibi örten uzun pulcuklar ile kaplanmıştır. Parlak, kahve rengi palamutlar, ertesi yılın Ekim-Aralık aylarında olgunlaşırlar. Palamutların boyları bitkiden bitkiye farklı olabilir, yenilebilir olmalarına karşın, tatları acıdır. Tohumları kavrularak kahve gibi içilir. Tohumlarının un haline getirilerek yemeklerde ya da ekmek yapımında kullanıldığı bildirilmiştir.
Quercus coccifera, güneşli ortamı ve nemli toprağı sever. Bununla birlikte, toprak için seçici değildir, her çeşit toprakta yaşayabilir. Meşe (Quercus) cinsi içinde kuraklığa en dayanıklı olanıdır. Üretimi tohum veya kardeşlerin kökten ayrılması ile yapılır. Bitki -12°C. soğuğa dayanıklıdır.
Quercus calliprinos (Filistin Meşesi) Doğu Akdeniz ülkelerinde bulunan bir meşedir, klasik Kermes Meşesi'nden farklı olarak; daha büyük, ağaç formundadır, palamutları da 2 cm'den büyüktür. Bugün, Quercus coccifera var. calliprinos olarak kabul edilmektedir.
Foto 12. Quercus coccifera -çiçek
Foto 13. Quercus coccifera -palamut Foto 14. Quercus coccifera-palamut-yaprak
Peyzajda Kullanımı: Quercus coccifera hemen her çeşit toprağa uyabilmesi, çok yüksek sıcaklığa ve kuraklığa dayanıklılığı nedenleri ile özellikle suyun kıt, iklim şartlarının zorluğu olduğu Akdeniz ve kıyı Ege bölgemizde seçilecek bir bitkidir. Bitki kuraklığa en dayanıklı Meşe türüdür, Quercus ilex den daha dayanıklı olduğundan, çetin doğa şartlarının olduğu yerlerde tercih edilmelidir. Deniz kenarında çok rüzgâr alan, diğer meşelerin ve çam ağaçlarının yaşayamadığı ortamlarda kullanılabilir.
TOROS SEDİRİ - CEDRUS LIBANİ
Cedrus, Pinacea (Çamgiller) ailesine ait ibreli bir ağaç cinsidir. Bu cinse ait türler, doğal olarak, Akdeniz havzasının dağlık bölgelerinde ve Batı Himalaya dağlarında 500-3200 metre yükseklikte bulunmaktadır. Sedir Ağaçları bulundukları dağlık bölgelerin iklimine uygun olarak; Akdeniz havzasında, yazın sıcak ve kuraklığa, kışın ise kar yağışına alışkındırlar. Himalaya Sedirleri ise yazın muson yağmurları, kışın ise soğuk ve kar yağışına dayanırlar. Sedir'ler, geniş gövdeli, 30-40 metre (ender olarak 60 metre) boya ulaşan, kokulu, reçinesi olan ağaçlardır. Kışın sıcaklığın -25 ˚C altına düşmediği bölgelerde süs ağacı olarak kullanılırlar. Türkiye sedirlerinin -30 °C soğuğa dayandığı bildirilmiştir.
Bugün 4 Sedir türü olduğu kabul edilmektedir. Bunlar; Cedrus libani (Lübnan veya Toros Sediri), Cedrus brevifolia (Kıbrıs Sediri), Cedrus atlantica (Atlas Dağları Sediri) ve Cedrus deodora(Himalaya Sediri) dir. Son çalışmalar, Kıbrıs Sedirinin bir tür olmayıp, Cedrus libani'nin bir alt grubu veya varyetesi olabileceğini göstermiştir. Türkiye'de Lübnan Sediri ve Katran Ağacı olarak da adlandırılmaktadır.
Foto 15. Cedrus libani
Cedrus libani, 40 metreye kadar boylanan, 2,5 metre çapa kadar gövde yapabilen, her dem yeşil, ibreli bir ağaçtır. Ağaç, 50 yaşına kadar oldukça hızlı büyür, 70 yaştan sonra ise büyümesi son derece yavaştır. Uzun yaşama sahip bir ağaçtır, normalde 600 yaşına kadar yaşarlar. Antalya, Kumluca'da "Koca Katran" olarak bilinen örneğin, 3200 yaşında olduğu hesaplanmıştır. Ağaç doğal olarak Türkiye, Suriye ve Lübnan'da bulunmaktadır. Türkiye'de Batı Toroslardan başlayarak Hatay'a kadar uzanan coğrafyada bulunur. Bu ana yayılışı dışında ise Kuzey Anadolu'da Kelkit-Yeşilırmak Vadisinde Erbaa yakınlarında ve Niksar yörelerinde 100 hektarlık 2 adacık halinde bulunmaktadır. Ayrıca İç Anadolu'da Afyon-Emirdağ-Dandindere'de yayılışı vardır. Sedir ağacının bir varyetesi olan Cedrus libani var. stenokoma; Türk Sediri, Türkiye'nin güneybatısındaki dağlarda bulunmaktadır.
Cedrus, Yunanca "kédros" (Sedir Ağaçlarına verilen ad) dan üretilmiştir. Tür adı "Libani" ise ağacı ilk defa Lübnan'da görüp isimlendiren Fransız botanikçi Achille Richard tarafından verilmiştir. Cedrus libani,Lübnan'ın milli ağacıdır, Lübnan bayrağında ağacın resmi bulunmaktadır.
Foto 16. Cedrus libani Foto 17. Cedrus libani
Toros Sediri'nin koyu kahverengi gövdesi, enlemesine çatlaklar gösteren nedbeler ile kaplıdır, bu çatlaklar kolaylıkla soyulurlar. Ağaç gençken tepesi konik yapıdadır, yaşlandıkça genişler. Ağaçların sık olduğu ormanlarda, bitkiler sıklıkla piramit formunda görülmektedir. Gövdeden ilk çıkan dallar, kalın ve genelde dikeydir, sonradan yatay duruma gelirler. İki tür (dimorfik) sürgün (dalcık) çıkmaktadır, uzun olanları dalların ana yapısını yaparlar, yaprakların çoğu kısa sürgünler üzerinde bulunur. 8-60 mm uzunluğunda, her dem yeşil, iğne yapraklar, açık veya koyu yeşil, bazen de mavimtırak renktedir. Uzun sürgünlerdeki yapraklar sarmal olarak çıkar, radiyer olarak uzanırlar, daha fazla sürgünün alt kısmında toplanmışlardır. Kısa sürgünlerde, 15-45 yaprak birlikte bulunur, bunlar da radiyer olarak uzanırlar.
Foto 18. Cedrus libani genç kozalak Foto 19. Cedrus libani olgun kozalak
Cedrus libani, 40 yaş civarında kozalak üretmeye başlar. Hazirandan Eylül ayına kadar açan çiçekler, bir yıl sonra sonbaharda olgunlaşıp tohum saçma aşamasına gelirler, bu işlem ilkbahara kadar devam eder. Erkek ve dişi kozalaklar kısa sürgünlerin uçlarında bulunmaktadırlar. Erkek kozalaklar, tek, dikey pozisyonda, 4-5 cm uzunluğunda, soluk yeşil, sonraları soluk kahve rengindedir. Genç dişi kozalaklar, sapsız olarak dalcıktan dikey çıkarlar, reçineli ve soluk yeşil renktedir. Olgunlaşan dişi kozalaklar 8-12 cm uzunluğunda ve 3-6 cm genişlikte, gri-kahverengi, odunsu yapıda, üzerleri pullu ve reçineli olarak görülürler. Olgun kozalaklar yukarıdan başlayarak aşağıya doğru açılmaya başlarlar, pullar dökülür ve 10-15 mm uzunluğunda, üzerlerinde 20-30 mm kanatlar olan tohumlar saçılmaya başlar.
Toros Sediri, asit ortamı tercih etmekle birlikte, nötr veya alkali ortamlarda da büyür. Geçirgen toprak tercihidir, çok ıslak, drenajı olmayan veya çamur ortamlarda yaşayamaz. Üretimi yalnız, tohum ile yapılabilir. Tohum çimlenmesi için soğuklama şarttır, tohumlar dikilmeden 2-4 hafta +4 °C de tutulmalıdır.
Peyzajda Kullanımı: Cedrus libani 17. yüzyılda, diğer Sedir Ağaçları ile Avrupa bahçeleri için aranılan bir süs ağacı olmaya başlamıştır. Bundan sonra dünyanın her tarafındaki ılıman iklim bölgelerinde, en popüler iğneli süs ağacı olarak kullanılmıştır. Özellikle geniş alanlardaki peyzaj çalışmalarında, gölge ağacı veya park ve bahçelerde süs ağacı olarak kullanılmaktadır
Sedir kerestesi, pürüzsüz yapısı, güzel sarı rengi ve kokusu ile bilinmektedir. Özellikle böceklere karşı son derece dayanıklıdır. Sedir tahtası ve sedir yağı güveler için doğal kovucu (repellent) dur, bu nedenle yünlü kıyafet ve malzemenin saklanacağı dolap ve çekmecelerin yapımında kullanılır. Sedir reçinesi ve sedir yağı, ağacın gövdesinden ve kozalaklardan elde edilmektedir. Bir tutam sedir tozu, diş ağrısını dindirmekte kullanılır. Sedir ağacı talaşları yılanların gelmesini önler. Eski Mısır'da sedir, ölülerin muhafazası için kullanılmıştır.
Foto 20. Koca Katran Kumluca