Peyzajda Kullanılan “Doğal- Akdeniz Bitkilerimiz” (Bölüm-6 Ağaçlar)

Peyzajda Kullanılan “Doğal- Akdeniz Bitkilerimiz” (Bölüm-6 Ağaçlar)
  Dr. RAGIP ESENER
  20 Eylül 2023 Çarşamba
YAZAR'A AİT DİĞER YAZILAR
Orto Botonico – Palermo Botanik Bahçesi
1 Haziran 2021 Salı

PINUS PINEA -FISTIK ÇAMI

 

Pinus pinea Pinaceae (Çamgiller) ailesine ait, her dem yeşil, kozalaklı bir ağaçtır. 30 metre yüksekliğe kadar boylanabilir, gövde çapı 2 m olabilir, tacı şemsiye şeklindedir, Doğal olarak Portekiz'den Suriye'ye kadar olan Akdeniz havzası ve çevresinde bulunmaktadır. Ayrıca Karadeniz kıyılarında da Fıstık Çamı ormanlarına rastlanmaktadır.

 

 

esener

 

Pinus pinea'nın tacı genç yaşlarda, yuvarlak ve dağınıktır, ağaç yaşlandıkça şemsiye şeklini alır. Kırmızı-kahverengi gövde, dallanmalar gösterir, dalların uç kısımlarında uzun iğne yapraklar vardır. Ağaçlar genellikle 6. yaştan sonra kozalak yapmaya başlarlar. Yetişkin ağaçlarda, 10-20 cm uzunluğunda yeşil, iğne şeklindeki yapraklar, dalların ucundan çift olarak çıkarlar, yaprak ömrü 2-4 yıldır. Genç ağaçların 5-10 yıla kadar, juvenil (gençlik) yaprakları vardır, bunlar 2-4 cm uzunluğunda, mavimsi yeşil renktedir ve erişkin yapraklardan farklı olarak dallardan çift değil tek olarak çıkarlar. Ağaç 4-5 yaşına geldiğinde, gençlik yapraklarının yanında, erişkin yapraklar çıkmaya başlar ve 10 yaş civarı, yaprakların tümü erişkin olurlar. Fıstık Çamı çift eşeyli bir ağaçtır; dişi ve erkek çiçekler aynı ağaçta bulunur. Ağaç Mayıs-Haziran aylarında çiçek açar. Kozalaklar; gençken yeşil, olgunlaşınca kırmızı-kahverengi oval şekilde, 8-12 cm uzunluğundadır, olgunlaşma 3 yıl sürer.

 

 

esener

 

Pinus pinea asit ortamı tercih etmekle birlikte, bazik ortamı da tolere etmektedir. Bol güneşli, kuru hava ve yüksek sıcaklık olan ortamda gelişmesi daha iyidir. -16°C sıcaklık derecesine dayanabilmektedir.

Fıstık Çamı yenilebilen tohumu nedeni ile son 1000 yıl içinde, Avrupa da yaygınlaştırılmıştır. Çam Fıstığı olarak bilinen tohumları, besleyici ve lezzetli özelliklerinden dolayı ticari öneme sahiptir. Fıstık; çiğ yenilebildiği gibi pişirilip, dolma, kek ve puding gibi yiyecekler içine konulmaktadır. En büyük üretici Çin'dir. Avrupa'da; İspanya, Portekiz, İtalya ve Türkiye ana üreticilerdir.

Pinus pinea sıvısı, reçine ve çam sakızı yapımında kullanılmaktadır. Çam ağaçların hemen türünden elde edilen rezin antiseptik, diüretik (idrar söktürücü), yakı ve barsak parazitlerine karşı kullanılmaktadır. Rezin ağız yolu ile böbrek ve idrar yolu hastalıklarında ve dıştan buhar banyolarında, romatizmal hastalıklar için kullanılmaktadır.

Peyzajda kullanımı: Fıstık Çamı, şemsiye şeklindeki tacı ile güzel ve görkemli bir ağaçtır. Büyük bahçelerde vurgu bitkisi veya gölge bitkisi olarak kullanılabilir. Yol ağaçlandırmasına çok uygun bir bitkidir, ancak ağacın çok büyüyebileceği düşünülmeli ve kısıtlı alanı olan yollara dikilmemelidir. Toprak erezyonunun önlenmesi istenilen bölgelere dikilecek ağaçlar türleri arasındadır. Ekonomik değeri nedeni ile tarımsal amaçlı kullanılan bir orman ağacıdır.

 

Keçiboynuzu Ağacı-Ceretonia Siliqua

Ceretonia siliqua Fabaceae (Baklagiler) ailesine ait her dem yeşil bir ağaçtır. Vatanının Doğu Akdeniz (Türkiye, Suriye, Lübnan) olmasına karşın, bugün Akdeniz kıyısı olan hemen her ülkede ve Akdeniz iklim özelliğine sahip dünyanın diğer ülkelerinde üretimi yapılmaktadır. Ağaç şekerden zengin meyveleri ve zamk içeren tohumları nedeni ile üretilmektedir. Ceretonia, Yunanca keretonia "boynuz" kelimesinden gelmektedir. Latince Siliqua, "ince uzun meyve kapsülü" demektir.

 

esener

 

Keçiboynuzu Ağacı trioecious bir bitkidir; ağaçlar erkek, dişi veya hermafrodit olabilir. Tek cinsel olan ağaçların meyve oluşturabilmesi için yakınında diğer seksten bir ağacın olması gerekir. Hermafrodit olan ağaçlar ise tek başına meyve yaparlar.

Ceretonia siliqua 10 m, ender olarak 15 metreye kadar boylanabilir. Uzun ömürlü bir ağaçtır, 7 yaşında meyve vermeye başlar, 80-100 yıl verimliliğini kaybetmez, 100 yıldan fazla yaşadığı bildirilmiştir. Yaprak sapları kırmızı renktedir. Pinnat yaprakları, 10-20 cm uzunlukta olup karşılıklı çıkan, oval veya eliptik şekilli, 4-10 çift parlak, koyu yeşil renkli yaprakçıktan oluşmaktadır.

Keçiboynuzu Ağacı Ağustos-Ekim ayları arasında çiçeklenir. Dal, bazen de gövdeden çıkan ilginç çiçekleri ince uzun bir sap üzerinde sıralanmış 6-12 mm uzunluğunda çok sayıda yeşil, kırmızı çiçeğin birleşmesi ile oluşmuştur. Meyve 10-30 cm uzunluğunda, fasulyeye benzer görünümdedir. Önce yeşil renktedir, sonra kabuğu kalınlaşır ve kahverengine döner. Her meyve 5-18 adet küçük sert çekirdek içerir. Eski devirlerde, bu çekirdeklerin ağırlığının eşit olduğu düşünülmüş ve her birinin ağırlığı karat olarak belirlenmiştir. Karat, uzun yıllar, altın ve elmas gibi kıymetli taşların ölçümü için kullanılmıştır. Batı Akdeniz ülkelerinde kullanılan karat kelimesi, Arapça "girat"dan gelmektedir. Bugün karat 200 mg olarak kabul edilerek standartlaştırılmıştır.

Ceretonia siliqua ağacının kök yapısı çok gelişmiştir, ana ve yan kökler bir ağ oluşturur ve 30-40 m toprak derinliğine inebilirler. Bu nedenle bitki kuraklığa oldukça dayanıklıdır. Toprak bakımından seçici değildir, hafif asitten alkaliye kadar değişik topraklarda yetişebilir. Deniz tuzluğuna dayanıklıdır. Bitki en iyi bol güneşli, sıcak ve kurak ortamda gelişim gösterir -8°C soğuğa rahatlıkla dayanır.

 

esener

 

Peyzajda Kullanımı: Keçiboynuzu Ağacı, parlak yeşil yaprakları ve güzel tacı nedeni ile doğal ve kurakçıl Akdeniz bahçelerinde tercih edilen bir ağaçtır. Sulamaya ve fazla bakıma gereksinim göstermez, meyvesinden de yararlanılmaktadır. Meyve bahçeleri çevresinde, rüzgâr perdesi oluşturmak için kullanılmaktadır. Ayrıca erozyon önlenmesi veya çölleşme tehlikesi olan yörelerde tercih edilen bir ağaçtır.

Keçiboynuzu özü pekmez yapımında, pişirilip, toz haline getirildikten sonra kakao yerine, fermente edilerek alkol yapımında, sulandırılarak şurup yapımında kullanılmaktadır. Tohumlardan ekstrakte edilen galactomannan, gıda endüstrisinde katılaştırıcı ve gıda ömrünü arttırıcı madde olarak kullanılmaktadır.

 

Anadolu Sığla (Günlük) Ağacı "Liquidambar Orientalis"

Sığla (Amber) Ağaçları, Hamamelidaceae (Acıfındıkgiller) ailesinden, yaprak döken, ılıman bölge ağaçlarıdır. Sığla ağaçları, Türkiye, Rodos, Doğu Asya, Kuzey Amerika ve Meksika'da doğal olarak bulunurlar. Uzak doğuda bulunan Liquidambar acalycina ve Liquidambar formosana ülkemizde tanınmamaktadır. Amerika ve Meksika'da bulunan Liquidambar styraciflua' nın birçok varyetesi üretilmiş, İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden ithal yolu ile ülkemize girmişlerdir.

Anadolu Sığla Ağacı "Liquidambar orientalis" genel kanının aksine, ülkemizde yalnız Muğla ilinin sahil kuşağında değil, İzmir, Antalya ve İsparta illeri sınırları içinde de doğal olarak bulunur. Türkiye dışında yalnız Rodos adası kuzeyinde bulunmaktadır. Bu ağaca, Marmaris, Köyceğiz ve Fethiye'de yaygın olarak rastlanmaktadır. İsparta Sütçüler ilçesinde bulunan Sığla Ormanı, Tabiatı Koruma Alanıdır. Orman Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde 1.348 hektar saf sığla ormanı bulunmaktadır.

 

 

esener

 

Liquidambar orientalis 15-20 m'ye kadar boylanabilen, kalın gövdeli, dallanma gösteren ve geniş taç yapan bir ağaçtır. İlk bakışta çınarı andırır. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır. Dallara, uzun saplarla bağlanan yaprakları genellikle beş lopludur. Meyveleri 2-4 cm çapında, çok sayıda kapsülden oluşur ve çok sayıda tohum içerir. Gövdesinden çıkarılan balsam, kozmetik sanayinde ve eczacılıkta kullanılmaktadır.

 

Anadolu Sığla Ağacı, bol humuslu, hafif asidik ortamdan hoşlanır, bazik ortama da uyum sağlar. Ancak suyun bol olduğu ortama gereksinimi vardır, su içinde bile büyüyebilir. Uzun süreli kuraklığa dayanamazlar. Bol güneşli veya yarı gölge ortamda yetişir. Üretimi genelde tohum ile yapılır. Çelikle üretimi de mümkündür. Bitki -12° C ye dayanmaktadır.

Peyzajda kullanımı: Sığla Ağacına yerel olarak Günlük Ağacı veya yabancı kaynaklardan tercüme ile Amber Ağacı da denilmektedir. Özellikle yaprak görünümü için yetiştirilmektedir. İlkbahar ve yazın parlak yeşil renkteki yaprakları, sonbaharda sararır, turuncu ve kırmızı renge dönerek dökülürler. Yeşil alanlarda soliter veya grup olarak kullanılabilir. Akdeniz bölgemizde, taban suyunun yüksek olduğu yerlerde seçilecek ağaçlardan biridir. Normalde alt dalları budanmaz ise daha güzel bir görüntü oluşturur, ancak gölge ağacı olarak kullanılacaksa, alt dallar budanabilir.

 

esener

                                

Junıperus Oxycedrus - Katran Ardıcı Ağacı

Juniperus oxycedrus Juniperus (Servigiller) cinsine ait bir türdür. Doğal olarak Akdeniz sahili kıyısındaki ülkelerde ve İran'da bulunmaktadır. Juniperus Yunanca genç kalan demektir, cinsin her dem yeşil olmasından dolayı kullanılmıştır. Latince cedrus, kozalaklı bitkiler için kullanılan genel bir tanımlamadır.  Tür adı Oxycedrus Keskin Servi demektir, yapraklarının batıcı özelliğini işaret etmektedir. Ağaç genellikle iki cinslidir, erkek ve dişi bireyler ayrıdır.

 

esener

 

Katran Ardıcı, genelde 2-3 metreye kadar uzayan bir çalıdır, bazen 10-15 metre boyunda ağaç olabilir. İnce gövdeler açık gri renktedir, yukarıdan aşağıya uzayan çizgiler halinde soyulurlar. Gri-yeşil, iğne yaprakları, 5-20 mm uzunluğunda ve 1-2 mm kalınlığındadır. Şubat-Nisan arasında çiçeklenme başlar. Erkek kozalaklar 3 mm çapta sarı renktedir. Kısa bir sap ile dallardan çıkan, 8-12 mm çapındaki dişi kozalaklar, önce yeşil renktedir, 18 ayda olgunlaşıp, eylül-ekim aylarında portakal-kırmızı renge dönerler. Kozalaklar içinde üç adet tohum bulunur. Tohumlar, kozalağı yiyen kuşlar tarafından, başka bölgelere taşınırlar. Bitki -8°C soğuğa dayanıklıdır.

 

 

esener

 

Juniperus oxycedrus gövdesinden elde edilen katran, esansiyel bir yağdır. Katran yağı, antiseptiktir. Keskin kokusu nedeni ile bazı kozmetik ürünlerde ve deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır, bazen bebeklerde şiddetli allerjik reaksiyona neden olabilir. Katran yağını, eski Romalı'lar ölülerin muhafazası için kullanmışlar, Katran Ardıcı ağacının yakıldığı zaman çıkan kokunun yılanları kaçırdığına inanmışlardır.

Peyzajda Kullanımı: Kuraklık ve tuzluluğa çok dayanıklı olması nedeni ile özellikle deniz kıyısı kumsal alanlarda, rüzgâr perdesi oluşturmak için kullanılabilir. Deniz kenarı kumsalda erozyon önlenmesi için de önerilen bir ağaçtır.

 

esener

 


Paylaş: