Teklif, 20 madde ve 2 geçici maddenin yanı sıra 3 farklı kanunda değişiklik öngörüyor. Kanun teklifi ile İklim Değişikliği Başkanlığı'nın görev ve sorumlulukları resmi olarak belirlenirken, ekonominin ve şehirlerin, özellikle tarım ve gıda gibi kritik sektörlerin iklim krizinden en az düzeyde etkilenmesi için bir dizi düzenleme yapılması planlanıyor. Teklif, ulusal ve yerel düzeyde eylem planlarının hazırlanmasını zorunlu kılarken, sektörlerin uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması amacıyla daha çevreci ve verimli üretim süreçlerinin yasal güvence altına alınmasını hedefliyor.
Teklif, kamu kurumları, özel sektör ve bireylerin iklimle ilgili düzenlemelere uymasını ve uygulamaya geçirmesini zorunlu kılıyor. Bu sayede, Türkiye ekonomisinin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı daha dirençli hale getirilmesi amaçlanıyor. Kanun teklifi, sadece sanayi sektörlerini değil, aynı zamanda şehirleri, tarımı, hayvancılığı ve yeşil alanları da koruma altına almayı hedefliyor.
Kanun teklifi, illerde valilikler başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları kurulmasını öngörüyor. Bu kurullarda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile yerel yönetim temsilcileri yer alacak. Kurulların çalışma usul ve esasları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları'nın ise en geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar hazırlanması planlanıyor; ancak Bakanlık bu süreyi bir yıl uzatma yetkisine sahip.
