DAİRE BAŞKANLIĞI SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜ KOLAYLAŞTIRACAK

Ziraat Odaları Birliği Başkanı Bayraktar, Tarım Bakanlığı bünyesinde sorumluluk üstlenecek, maddi manevi katkı sağlayacak Daire Başkanlığı kurulmasına ihtiyaç vardır, diyerek “Daire Başkanlığı, sektörün sorunlarını birebir takip edeceği için, çözümü

 DAİRE BAŞKANLIĞI SORUNLARIN  ÇÖZÜMÜNÜ KOLAYLAŞTIRACAK

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sektörün sorunlarını bir kez daha dile getirdi. Çeşitli platformlarda Ziraat Odaları Birliği Başkanı olarak sektörümüzün sorunlarını gündeme taşıyan Bayraktar, birliğimiz süs bitkileri sektörünün sorunlarını her fırsatta dile getirmektedir, ifadesini kullandı. Sektöre katkı sağlanabilmesi için mutlaka Daire Başkanlığı kurulması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Daire Başkanlığı kurulmasına ihtiyaç vardır. Bu kayıt dışılığı önleyeceği gibi, üretim, kalite ve ihracatın arttırılması için de önemlidir. Bir daire başkanlığı, sektörün sorunlarını birebir takip edeceği için, çözümü kolaylaştıracaktır" dedi.

 

SEKTÖR DESTEKLENMELİ

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Plant Dergisinin sorularını yanıtlayarak sektörle ilgili düşüncelerini paylaştı. Süs bitkileri sektörünün önünün açılabilmesi için yaşanan sorunların çözülmesi ve sektörün desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Süs bitkisi üretiminde ileri teknoloji, yıl boyu kontrollü üretim ve topraksız tarım gibi modern üretim tekniklerinin kullanımı teşvik edilmeli, birim alandaki verimlilik, üretimde kalite, depolama tekniklerinin geliştirilmesi, raf ve vazo ömrünün artırılması konularında çalışmalar artırılmalıdır. Üretim konusunda özellikle doku kültürü laboratuarlarının kurulması önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.

 

İşte TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktarla gerçekleştirdiğimiz söyleşi;

 

 

Bilindiği üzere ülkemizde son yıllarda süs bitkileri üretiminde ciddi artışlar yaşanmaktadır. Ancak süs bitkileri sektörünün bir takım sorunları devam etmektedir. Ziraat Odaları Birliği Başkanı olarak süs bitkileri sorunlarının yakın takipçisi olduğunuzu biliyoruz. Sektörün sorunlarını ve çözüm yollarını nasıl görüyorsunuz. Bu sorunların çözülmesi için neler yaptınız, neler yapacaksınız?

 

Birliğimiz tarımın bir alt kolu olan süs bitkileri üretimini yakından takip etmektedir. Günümüzde çiçek artık sadece süs bitkisi değil, para kazandıran, gelir getiren bir tarım faaliyetidir. Süs bitkileri sektörü dünyada birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de önemli gelişmeler göstermektedir.

Süs bitkileri, özellikle üretimde yüksek maliyetli girdi kullanımı ve satışlardaki yüksek KDV ile tarımın diğer kollarından ayrı tutulmaktadır. Süs bitkilerinin de bir tarımsal faaliyet olduğu gerçeğinden hareketle bu farklılıklar giderilmeli, süs bitkilerinde uygulanan yüzde 18lik KDV oranı indirilmelidir.

Ülkemiz coğrafi konumu ve politik yapısıyla Avrupa, Rusya ve Ortadoğu pazarlarına kolayca açılabilecek ve ihracat yapabilecek durumdadır. Özellikle Asya ve Ortadoğu için kurak koşullara dayanıklı az bakım isteyen türlerin üretimine öncelik verilmelidir.

İhracatın artırılması amacıyla tanıtım, reklam faaliyetleri ve koordinasyonu sağlayacak güçlü bir dış pazarlama organizasyonunun oluşturulması zorunludur.

Uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzün artırılabilmesi için süs bitkileri ihtisas sanayi bölgelerinin oluşturulması ve iç ve dış pazar isteklerine uygun standartlarda ürün üretilmesi gereklidir.

Süs bitkileri yetiştiriciliğindeki teknik eleman ve yetişmiş iş gücü ihtiyacının karşılanması için eğitim çalışmalarına ağırlık verilmelidir.

Bu çerçevede, Birliğimiz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili Genel Müdürlükleri arasında imzalanan protokol çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz genç çiftçi ve kadın çiftçi eğitimlerimizde talep olması halinde de gerek peyzaj gerekse süs bitkileri konusunda üreticilerimize yönelik eğitimler düzenlenebilmektedir.

Ayrıca Birliğimiz ile Mesleki Yeterlilik Kurumu arasında imzalanan protokol kapsamında tarımın değişik konularında ustalık standartlarının belirlenmesi çalışmaları yapmaktayız. Bu çerçevede Süs Bitkileri Yetiştiricisi ve Peyzaj Düzenleyicisi başlıklarında çalıştaylar gerçekleştirdik. Halihazırda oluşturulan standart taslakları sektörün ilgili kesimlerin görüşüne açılmıştır.

 

 

Rusya ile ülkemiz arasında yaşanan ekonomik kriz sonucu tarımda yaşanan kayıp ister istemez süs bitkisi sektörünü de olumsuz yönde etkiledi. Krizin zararlarından sektörün en az yara almasının sağlanması için neler yapılması gerekiyor? Sizin daha önce dile getirmiş olduğunuz örtü altı üretime yönelik tedbir kararlarının süs bitkileri için de uygulanması gerekir mi? Rusya krizini aşmak için neler yapmak gerekir?

 

Rusyanın, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren uygulamaya koyduğu ambargo tarım sektörünü etkilemiştir. Bu durumun süs bitkileri sektörüne de olumsuz etkisi görüldü.

Yaşanan bu sıkıntının devam etmesi halinde, yeterli gelir elde edemeyen üreticilerimizin, borcunu ödemekte ve bir sonraki üretim sezonu için ihtiyaç duyduğu finansmanı temin etmekte zorlanabileceği açıktır. Üretimin sürdürülebilirliği açısından üreticilerimizin zararının karşılanması, doğrudan yapılacak ödemelerle telafi edilmesi gerekmektedir. Uzun vadede ise yeni pazarlar bulunmalıdır.

 

 

SEKTÖRÜN SORUNLARINI TAKİP EDECEĞİZ

 

Süs bitkileri için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı bir Daire Başkanlığı kurulması gerektiğini daha önce çeşitli platformlarda dile getirdiniz. Daire Başkanlığı neden önemlidir?

 

Süs bitkileri sektörü 5553 Sayılı Tohumculuk Kanununa göre faaliyet göstermektedir. Kanunun uygulanmasında Orman Bakanlığı üretimde de GTH Bakanlığı ayrı ayrı yetkilere sahipken, ithalatta da farklı Bakanlık yetkilidir. Bu nedenle sektörün gerçek sahibinin belli olması önem arz etmektedir.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde sorumluluk üstlenecek, maddi manevi katkı sağlayacak Daire Başkanlığı kurulmasına ihtiyaç vardır. Bu kayıt dışılığı önleyeceği gibi, üretim, kalite ve ihracatın arttırılması için de önemlidir. Bir daire başkanlığı, sektörün sorunlarını birebir takip edeceği için, çözümü kolaylaştıracaktır.

 

 

Süs bitkileri sektörünün önünün açılabilmesi için neler yapılması gerekiyor?

 

Süs bitkileri sektörünün önünün açılabilmesi için yaşanan sorunların çözülmesi ve sektörün desteklenmesi gerekmektedir.

Süs bitkisi üretiminde ileri teknoloji, yıl boyu kontrollü üretim ve topraksız tarım gibi modern üretim tekniklerinin kullanımı teşvik edilmeli, birim alandaki verimlilik, üretimde kalite, depolama tekniklerinin geliştirilmesi, raf ve vazo ömrünün artırılması konularında çalışmalar artırılmalıdır. Üretim konusunda özellikle doku kültürü laboratuarlarının kurulması önemlidir.

Türkiyenin 12-13 katı büyüklüğündeki Avrupa kıtasında, 12 bin bitki türü, 2 bin 400 endemik bitki bulunmaktadır. Ülkemiz ise 12 bine yakın bitki türü, 4 binin üzerinde endemik bitki barındırmaktadır. Yani ülkemizi ‘Çiçek Bahçesi olarak tanımlamak mümkündür.

Zengin gen kaynaklarımızı ve doğal floramızı değerlendirerek, yerli doğal bitkilerin kültüre alınması, uygulamalarda ve dış ticarette bu bitkilerin kullanılması, ülkemize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır.

Ülkemize özgü süs bitkileri üretim süreci ve standartlarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır.

İhracatın artırılması amacıyla tanıtım, reklam faaliyetleri ve koordinasyonu sağlayacak güçlü bir dış pazarlama organizasyonunun oluşturulması zorunludur.

Ayrıca Birliğimiz ile Mesleki Yeterlilik Kurumu arasında imzalanan protokol kapsamında tarımın değişik konularında ustalık standartlarının belirlenmesi çalışmaları yapmaktayız. Bu çerçevede Çiçek Yetiştiriciliği Ustası, Dış Mekân Süs Bitkileri Yetiştiriciliği Ustası ve Peyzaj Düzenleyici Ustası başlıklarında bu yıl devam eden çalışmalarımız sektöre katkı sağlayacaktır.

Süs bitkileri yetiştiriciliğindeki teknik eleman ve yetişmiş iş gücü ihtiyacının karşılanması için eğitim çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Birliğimizin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ilgili Genel Müdürlükleri arasında imzalanan protokol çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz genç çiftçi ve kadın çiftçi eğitimlerimizde gerek peyzaj gerekse süs bitkileri konusuna ağırlık vererek, üreticilerimizi bu yönde teşvik etmekteyiz. Bu eğitim çalışmaları daha da artırılmalıdır.

Süs bitkilerinde vergi levhası olmayan küçük üreticilerimiz, kendileri doğrudan satış yapmak istediklerinde fatura veremedikleri için sorun yaşıyorlar. Küçük üreticilerin satışları ya tamamen kayıt dışı olarak gerçekleşiyor ya da büyük firmaların kiracısı olarak satış yapabiliyorlar. Bu durum, küçük üreticilerimizi büyük sıkıntıya sokmaktadır. Bunun sonucu olarak peyzaj ve bahçe düzenlemeleri için büyük ihalelerle dış mekân süs bitkileri alan Belediyeler bu sorun nedeniyle ithalat yoluna gitmektedirler.

Sorunların aşılabilmesi için üreticilerin örgütlenmesi çok önemlidir. Böylece fatura kesebilir hale gelen üreticilerimizin ürettikleri süs bitkileri kendi örgütleri aracılığıyla pazarlamış olacaklardır. Depolama, ulaştırma ve çeşitliliğin artırılması açısından üretici örgütlerine ihtiyaç vardır. Onun için, bu sektörün hızlı bir şekilde örgütlenmesi gerekiyor.

Parklarda, bahçelerde, evlerin bahçelerinde, baraj ve gölet kenarlarında gerek belediyeler ve gerekse kamu kurumları çevre düzenlemelerinde kendi üretimimiz olan yerli çeşit bitkileri kullanmalıdır. İthal edilen egzotik bitkilerin azaltılması gereklidir. Bu aynı zamanda döviz kaybını da önleyecektir. Özellikle belediyelerimizin, taleplerini üreticilerimizin ürettikleriyle karşılamaları bu sektörün gelişimini sağlayacaktır.

Süs bitkileri sektörü hızlı gelişen, istihdam düzeyi ve ihracat potansiyel yüksek, gelecek vaat eden bir sektördür. Bu potansiyelin bir an önce harekete geçirilmesi ve tam olarak kullanılabilmesi için, kamu araştırma geliştirme kuruluşlarında, üniversitelerde, özel sektörde yapılacak olan Ar-Ge çalışmaları sektör için önemlidir. Bu nedenle bu kuruluşlara daha fazla destek sağlanmalıdır. Özellikle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bünyesindeki bazı araştırma enstitülerinin süs bitkileri konusunda ihtisaslaşması sağlanmalıdır.

 

 

Bakanlığa, devlet kurumlarına ‘Süs bitkilerinin önünü açın diyor musunuz?

 

Birliğimiz, süs bitkileri sektörünün sorunlarını her fırsatta dile getirmektedir.

 

 

SEKTÖRDEN TALEP GELİRSE SORUNUN ÇÖZÜM YOLLARI ARANIR

 

Ülkemizde sektör hızla gelişmesine rağmen elle tutulur, ciddi bir envanter çalışması bulunmamaktadır. Sizce bunun sebebi nedir? Bu envanter çalışmasını tamamlamak için neler yapmak gerekiyor?

 

Sektörde kapsamlı bir veri tabanı bulunmamaktadır. Üretimin takip edilebilmesi, üretim miktarlarının belirlenebilmesi en önemlisi de üretim planlamasının yapılabilmesi için kapsamlı bir veri tabanının oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde süs bitkileri sektörünün temsil edilebileceği bir Daire Başkanlığının oluşturulması sektördeki bu eksikliklerin giderilmesinde önemli bir adım olacaktır.

 

 

Sektör ‘Tarım Sigortaları Havuzundan faydalanmak adına sıkıntılar yaşıyor. Bazı maddelerde sektör tarım ürünü olarak değerlendirilirken bazı maddelerde ise bunun dışında tutuluyor. Bu ikilemin aşılabilmesi ve süs bitkilerinin de yüzde 100 TARSİMden faydalanabilmesi için neler yapılması gerekiyor? TARSİM kapsamında bağımsız bir ‘süs bitkileri hasar riski oluşturulması gerekir mi?

 

Ülkemizde, tarım sektörünün afetlerden korunmasında en önemli Kanun, 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunudur. Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında yer alan risklere karşı üreticiler ürünlerini sigorta yaptırmakta, sigorta priminin yarısı, meyvelerde çiçeklenme döneminde üçte ikisi devlet tarafından desteklenmektedir. Tarım Sigortaları Kanunu çerçevesinde süs bitkilerine de, dolu ana riski ile birlikte; fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, sel ve su baskınına karşı Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçilerin arazi ve ürün bilgileri dikkate alınarak sigorta yapılmaktadır. Süs bitkileri için tarım sigortası yapılırken bitkisel ürün sigortası genel şartlar, tarife ve talimatlar dikkate alınmaktadır. Genel şartlar, tarife ve talimatlara göre kapsam belirlenmekte, hasar hesabı yapılmaktadır. Bu nedenle süs bitkilerinde tüm riskler ve gerçekleşen tüm zararlar kapsamda değildir.

Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kurulunda Birliğimizden de bir temsilci bulunmaktadır. Birlik olarak çiftçilerimizden aldığımız sigorta kapsamına dahil edilmesi gereken konular, üreticilerin şikayetleri ve tarım sigortalarından beklentiler, Havuz Yönetim Kuruluna iletilmekte daha uygulanabilir bir sistem için çözüm yolları aranmaktadır.

Süs bitkilerinin sigortalanması konusunda yaşanan sorunlara yönelik bugüne kadar Birliğimize talepte bulunulmamıştır. Üreticilerden veya sektörden talep ve şikayet gelmesi durumunda konu Yönetim Kuruluna iletilerek çözüm yolları aranabilecektir.

 

 

Türkiyede ilk kez düzenlenen EXPO 2016 Antalya için sayılı günler kaldı. EXPO Antalya hakkında neler söylemek istersiniz?

 

Bilindiği üzere EXPO 2016 projesi ülkemiz için çok büyük önem taşımaktadır. Süs bitkileri sektörüne de büyük katkılar sağlayacak olan EXPO 2016 projesinin hem Yönetim Kurulunda hem de Danışma Kurulu niteliğindeki EXPO konseyinde TZOB temsil edilmektedir. EXPO 2016 kapsamında yapılan çalışmaların her safhasına katkıda bulunmaya çalışılmaktadır.

 

 

Chairman of TZOB (Turkey Union of Chambers of Agriculture) Mr. Şemsi Bayraktar, shared his thoughts about the industry by answering Plant Magazines questions. There should be established a department under the duty of Ministry of Agriculture which will assume responsibility and contribute to industry.

 


Paylaş: 

Diğer Haberler