Yalova SASBÜD Yönetim Kurulu Başkanı Umut Sakarya, Yalova’daki Süs Bitkiciliği sektörünün durumu hakkında konuştu, yapılacak olan proje ve organizasyonlar hakkında bilgi verdi.
Saksılı Süs Bitkileri Üreticileri Derneği (SASBÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Umut Sakarya Plant Dergisi’ne kapısını açtı. Okurken bilgileneceğiniz ve soru işaretlerinizi gidereceğiniz bu röportajda, SASBÜD’ün zamanla gelişimini, gerçekleşmiş ve gerçekleşecek olan projelerini ve sektördeki durgunlukla nasıl başa çıkılması gerektiğini derinlemesine konuştuk. Keyifli okumalar.
-Yalova’daki sektör şu anda ne durumda?
Öncelikle bu röportaj fırsatını sağladığınız için Plant Dergisi’ne teşekkür ederim. Olaya süs bitkiciliği sektörü olarak bakarsak, Yalova’da geçmişten gelen önemli bir üretim merkezi olmayı hala sürdürmekteyiz. Bu mahalde bir kümeleşme söz konusu. Yalova içerisindeki bu kümeleşmeye Türkiye genelinde baktığımız zaman, ilk ve tek örneği olduğunu görüyoruz. Ortada bir GARDEN A.Ş. örneği var ve bilinmelidir ki GARDEN A.Ş.’nin doğmasını sağlayan da yine Türkiye’nin en eski derneklerinden birisi olan SASBÜD’tür. GARDEN A.Ş. bir başarı örneğidir benim için. Yalova içerisinde bakarsak binin üzerinde bir istihdam sağlanmış, yüz milyonlarca liralık yatırım yapılmıştır.
-SASBÜD’ün üyeleri ile çok sıkı bağlarının olduğunu biliyoruz. Derneğe yeni katılımlar var mı?
Yalova dışında olan üreticilerimiz de var. Son dönemlerde Yalova’ya yatırım yapan bazı arkadaşlarımız da derneğimize üye oldu. Biz de bu anlamda üretim alanının genişlemesinden memnunuz. Yeşilvadi, Gardenkoala ve Işık Peyzaj gibi firmalar derneğimize Yalova dışından üye olan yeni firmalar arasındadır. SASBÜD’ün GARDEN A.Ş.’den sonraki takip ettiği ikinci önemli proje Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile yapılan yatırım projesiydi. Bu projenin hayata geçmesi sonrasında bu sene Ağustos ayında projenin resmi süresi tamamlanmış olup, raporlanması yapılarak kapanışı yapılmıştır. Proje kapsamında bir üretim serası, tam donanımlı bir laboratuvar, birçok makine ve ekipmanlarla üreticilere destek verildi. Sadece dernek üyelerine değil, Yalova il sınırları dışında bulunan tüm sektör üreticilerinin kullanımına açık hale getirildi. Özellikle laboratuvarın işletmesini üstlenen Çağlayan Tarım vasıtası ile tüm üreticilere ücretsiz analiz sunuldu. Bu vesile ile kendilerine tekrar teşekkür etmek isterim. Üyelerin kullanabileceği ekipmanlar içerisinde, söküm makineleri, yükleyici iş makinaları, budama aletleri, balya kırma makineleri, dikim makineleri var.
-Bunun dışında gerçekleştireceğiniz başka bir proje mevcut mu?
SASBÜD’ün üçüncü büyük projesi Yalova Tarıma Dayalı İhtisas OSB yatırımıdır. SASBÜD-Müteşebbis Heyet’in ana bileşeni olarak başladığı süreçte 2018 yılında Yalova Ticaret Odası’nın hisselerini satın alınarak yüzde elli dört pay elde edilmiştir. Bu sayede OSB’nin Yönetim Kurulu’nda 3, Müteşebbis Heyeti’nde ise 8 kişiyle temsil edilmektedir. Tek gayemiz Yalova gibi arazi fakiri bir ilde OSB sayesinde; alt yapı sorunu olmayan, her türlü planlaması yapılmış bin dönümlük bir araziyi üreticilerimize kazandırma amacı içindeyiz. Geldiğimiz nokta itibari ile son kamulaştırma işlemleri için beklemekteyiz. Tahminimce 2020 başında işlemler bittikten sonra alt yapı ve üst yapı çalışmalarına başlanacaktır.
-Proje hakkında detaylı bilgi verir misiniz? Projenin asıl amacı nedir?
Bin dönümlük bir arazide, net olarak 650 dönümlük bir üretim alanının, ülke üretim alanlarına ve Yalova’ya kazandırılması amaçlanıyor. Burası organize bir bölge ve daha fazla gelir hedefleyen bir yönetim alanı. Daha nitelikli tarım yapıp, birim metrekareden daha fazla üretim yapmayı sağlayacak bir yer. Ayrıca belirtmeliyim ki burada yere dikim yapılmayacak, saksılı ve örtü altı üretim yapılacak. Bu alan içerisinde yine üreticilerle sınırlı kalmayıp, ticari alanlar ile bir entegre sistem yaratmak arzusundayız. Yani tedarikçiler de orada yer alacak. Bulunduğu konumun, yeni açılan İstanbul-İzmir otoyolunun hemen çıkışında yer alan Sabiha Gökçen Havalimanı’na yarım saat mesafede olan, ihracat potansiyelinde, müşterilerin kolay ulaşım sağlayabilecekleri, doğu ve batı arasında en iyi şekilde lojistik hizmet verebilecek önemli bir nokta olmasını planlanmaktayız.
-Sektörde son dönemlerde yaşanan krizden Yalova ne kadar etkilendi?
Tabi ki bu içinden geçtiğimiz süreç ve ekonomik alanda yaşadığımız problemler, bizi bu noktaya getirdi. Biz iç tüketim ile büyüdük. İç tüketimin önemli iki bileşeni var. Bunlardan biri kamu diğeri de özel sektör. Bu iki bileşenin de bizim sektör için yaptığı en önemli konu hiç şüphesiz inşaii projelerdir. Gerek konut, gerek ticari, gerek endüstriyel olsun bu projelerin olmazsa olmazlarından bir tanesi Peyzaj ve Süs Bitkiciliği’dir. Tabi ki bu süreç geçtiğimiz yıla kadar herkesi bir şekilde memnun eden bir ivme ile çoğaldı ve büyüdü. Bu şekilde sektör önemli miktarda gelir elde etti. Fakat netice itibari ile inşaat sektörünün daralmaya başlaması ve kamu yatırımlarının artık azalmaya başlaması ile sektör bir anda durma noktasına geldi. İşin olmazsa olmazlarından biri de perakende yatırımıdır. Üretimin arzı tüketiciye doğru şekilde yapılamadığı için arz-talep arasında bir makas oluştu. Yetersiz bir arzla, orta seviyede bir talebin hiç karşılanmadığı bir yerdeyiz.
-Sizce bu durumdan en zararsız şekilde kurtulabilmek adına yapılması gerekenle nelerdir?
Şu anda yapılması gereken en önemli hamlelerden bir tanesi perakende satışın güçlendirilmesi diğeri de ihracatın arttırılmasıdır. Bu problemlerin hepsinden Yalova geneli de, GARDEN A.Ş.’de etkilendi ve etkilerini az veya çok yaşamaya devam ediyor. Şimdi bunu aşmak adına, yönetim kurulunda olduğum SÜSBİR ve Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’nce oluşturulacak sinerji ile yeni adımlar atacağız. İlk olarak IPM Essen Fuarı’nda 230 metrekare ölçülerinde, pazarlama havzamızı genişletmek adına bir Türkiye standı açılacak. Buraya ülke katılımı olacak. Yalova’dan da beş firma katılacak.
-Yeni pazarlar yeni alanlar diyorsunuz?
Kesinlikle öyle. Artık üreticilerimiz, daha önce yapmadığı katılım ve faaliyetler ile pazarlarını genişletmeye çalışacak. Bu anlamda başlangıçta zorluklar yaşayacağız belki ama sahip olduğumuz alt yapı, üretim alanları, iklim çeşitliliği ve lojistik avantajımızla yeni pazarlar bulmamamız için hiçbir engel yok.
