Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yrd. Ahmet Kılıç ve ÇETAŞ A.Ş Genel Müdürü Selman Aksakal ile Erzurum'da gerçekleştirilen faaliyetleri konuştuk. Cann Gübre'nin tanıtılmasıyla yerli bir ürünün üreticilere sağladığı avantajlar ve Erzurum'da hayata geçirilen peyzaj çalışmaları röportajımızda.
Geçtiğimiz günlerde ‘Cann Organik Gübre'nin tanıtımını yaptınız. Bu projenin ortaya çıkış sürecinden bahseder misiniz?
- Ahmet Kılıç: Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen'in 2022 yılının Ekim ayında Almanya'daki organik gübre fabrikasını ziyareti ile başladı. Bu ziyaretinden sonra oradaki fabrikanın bir benzerinin şehrimize, bölgemize ve bilhassa ülkemize yarar sağlayacağı kanaatine varıp ülkemize bu projenin getirilmesine karar verdiler. Bizler de şirketimiz ÇETAŞ A.Ş ile birlikte kolları sıvayıp çalışmalara başladık.
Cann Gübre ülkemizin ve Erzurum'un tarımsal üretimine nasıl katkılar sağlayacak?
- Ahmet Kılıç: Kimyasal gübrelerin her gecen gün fiyatlarındaki astronomik artışlar hem alım gücünü sınırlamakta hem de toprakların yapısını bozmaktadır. Tarımda en önemli girdilerden biri olarak görülen gübrenin maliyetini en aza indirerek tarımsal istihdamı köylerde sağlamak ve bu sayede geçimlik tarım politikası haline gelen köyden şehre göç sisteminin önüne geçilmesi öngörülmektedir. Üretim ekonomisine büyük değer katan bu projenin yaygınlaşarak önce Erzurum'da daha sonra Doğu Anadolu ve bütün ülkemizde örnek numune teşkil eden bir proje olmasının önünü açacaktır.
Bitki besini ve gübre konusunda ithalat oranlarımız hala yüksek ve düşmesi için belirli çalışmalar yürütülüyor. Cann Gübre'nin hedeflerinden birisinin bu olduğunu ifade etmiştiniz. Bu konuda neler söylersiniz?
- Ahmet Kılıç: Tarım Bakanlığı 2017 verilerine göre yıllık ortalama 6,5 milyon ton kimyasal gübre ithalatı yapmaktayız ve haliyle döviz çıktısı olmaktadır. Yüzde 95 oranında dışa bağımlı halde olan gübre sektöründe döviz çıktısını en aza indirmek, kendi yerli ve milli gübremizi üreterek dışa bağımlılıktan kurtulmak ve daha sonrasında da ihracat yapacak kapasiteye ulaşmak hedefimizdir.
Organik bir gübre oluşu da büyük önem arz ediyor. Tarımın ve üretimin geleceği için Cann Organik Gübre ile neler hedefleniyor?
- Ahmet Kılıç: Türk tarımında kimyasal gübre kullanımını ortadan kaldırıp tamamen organik üretime dayalı üretime geçmesi ve bu geçiş sürecinde de organik tarım materyali kullanımına zemin hazırlamak en önemli hedeflerimiz arasındadır.
Toprağın verimsizleşmesi ve susuzluk en büyük sorun olarak görülüyor. Kimyasal gübreler de bu durumları tetikliyor. Cann Gübre'nin bu açıdan sunduğu avantajlar nelerdir?
- Ahmet Kılıç: Çalışmalarımızda da gözlemlendiği üzere organik menşeili hammaddemiz zaten tam çürüme gerçekleştirmeden (tam çürüme sağlanmadan çürüme süreçlerinin bir döneminde kullanılıyor) nihai ürün için kullanıldığından dolayı ürünün kalitesini artırmaktadır. Raf ömrü dediğimiz süreç aslında ürünün kalitesine kalite katmaktadır. Kaliteli bakteri üretimi durmadan devam etmekte ve toprak/bitki ile buluşma sonrasında gerek toprağın ph değeri açısından gerekse de ortamın oksijen (O2/O3) (toprak altı) açısından zenginleşmesini sağlamaktadır. Toprak altında bitki kök hücrelerinin kötü şartlarda toprakta bağlı kalıp bitki tarafından alınamadığından dolayı halen bir sonraki ekime toprakta kalan tüm yarayışlı materyalleri de kullanışlı hale getirmekte ve gübre kullanımını da en aza indirerek kimyasal yapıdaki besin elementi kullanımını sınırlandırmış olacaktır.
Molekül yapısı itibariyle bitki bünyesi ve kök etrafını saran ürünümüz bir koordinatör gibi görev yaparak bitkinin en üst düzeyde beslenmesini sağlamakta ve bitkinin yapısındaki gelişme hormonlarını da (auxin, giberellin, sitokinin) uyararak tetikleyip, etkinliğini artırmaktadır. Aynı zamanda toprağı katalizleyip optimum şartlara çekecektir.
Çalışmamızın sürece ait tüm basamakları bir çalışmada beraber bulunduran sırasıyla bu süreçleri ve nihai ürünle ilgili herhangi benzer literatür çalışmasına rastlanılmamıştır. Ama sırasıyla kurulacak olan basamaklardaki işlemler birçok çalışmada ayrı ayrı müstakil olarak çalışılmıştır. Sadece projemizde bir süreç sistematiği kurulacak olup birden fazla proses oluşacak ve nerdeyse her biri ayrı bir çalışma alanı olan basamaklar tek bir ürünün çıktısı için ilk defa kullanılmış ve yeni bir proses sistematiği oluşturulmuş olacaktır.
Bu projede, tarımsal ürünlerde organikliği artırmak ve organik yönetmeliğine uygun şekilde materyal üretim ve kullanımının artırılmasına yönelik yapılan çalışmaların hızlandırılması ve materyallerle kaliteli organik tarım ürünü (taban/üst gübrelemesi, yapraktan/topraktan uygulama ile) eldesinde artışın sağlanması amaçlanmıştır. Bilindiği üzere hormonlar, bütün bitkiler tarafından uygun çevresel koşullar (ışık, nem, sıcaklık vb.) mevcut olduğunda, yeterli düzeylerde üretilerek bitkisel gelişimi kontrol ederler. Bu hormonların etkinlikleri bitki içinde bulunmalarıyla direk olarak ilgilidir. Ama uygun şartlar senelerce kontrolsüz bir biçimde uygulanmış gübre ilaç ve tarım materyallerinin kontrolsüz kullanımı toprağı tarım vasfından neredeyse çıkarmış rekolteyi gün geçtikçe geriletmiş ürün alınan yerlerde ise ürün kalitesi giderek düşmüş ve düşmeye devam etmektedir. Bu büyük pazar payına sahip bitki hormonları sadece ithal edilerek legal/illegal olarak yurt içine sokulmakta, kontrolsüz biçimde kullanılmakta, insan sağlığı ve gelecek nesillerle ilgili sıkıntılara yol açacak şekilde rol oynamaktadır. Hedefimiz; fertigasyon sırasında suda biyolojik olarak %100 çözünen, kalıntı bırakmayan ve tüm bitki türlerinin tam beslenmelerini sağlamak, toprak şartlarını iyileştirmek (ph, ec, kireç düzeyleri) ve sonuçta toplum sağlığını ve beslenme kalitesini artırıcı yönde rol oynayan pazar payı çok yüksek organik besin materyalini elde etmek.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
- Ahmet Kılıç: Yerli ve milli Türk mali ibareli bir ticari ürün tasarlamak ve ürünü ihraç edilebilir bir model haline getirmeyi amaçlıyoruz. Bununla birlikte; tarımsal ürünlerdeki verimi en az yüzde 30-40 bandında artırırken, doğallık ve GDO'suz üretimi artırmaktır. Organik materyal üretimini; organik yönetmeliğine uygun, kaliteli organik materyaller ile organik tarım ürünlerinin artışının sağlanması amaçlanmıştır. Beraberinde yüksek talep gücüne sahip ve tarım sektöründe pazar payı en yüksek materyalin ithalatının önünü keserek, organik menşeili yerli bir ürünün kullanımı hem sağlık açısından hem de ithalatın önüne geçmesi, ülke ekonomisine kaynak ve de ileriye dönük ihraç ürünü olarak değerlendirilmesi açısından avantajlı konumdadır.
İlk olarak ÇETAŞ bünyesinde yürütülen faaliyetleri sormak istiyorum ve ÇETAŞ'ın kısa ve orta vadede hedefleri nelerdir?
-Selman Aksakal: Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nin İştirak şirketi olan, Erzurum Çevre, Temizlik, Ağaç, Peyzaj ve Enerji A.Ş. (ÇETAŞ) 2014 yılında kuruldu. Ulusal, bölgesel, kentsel ve kırsal ölçekte fiziksel planlar içerisinde yer alan tüm alanlarda kültürel ve doğal değerlerin korunması, sürdürülebilirlik adına ekolojik öncelikli projelerin üretilmesi, doğal çevrenin korunması yönünde şehir ve köylerde insancıl yapılı bir çevrenin geliştirilip canlılığının sürdürülmesine katkıda bulunmak üzere, kentsel yerleşimlerin bir bölümünü ya da bütününü kapsayan kentsel tasarım çalışmalarını yürütmektedir.
Bunun yanı sıra şirketimiz çevresel ve iklim değişikliği alanlarında da hizmet vermekte olup ilimiz tıbbi atık toplama ve sterilizasyon ile ambalaj atığı toplama geri dönüşüm tesislerini işletmektedir. Tarım ve hayvancılığa yönelik çalışmalarda da Doğu Anadolu'nun en büyük hayvan borsasını işletmekte ve çiftçilerimize tarım makinaları kiralama işi de yapmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesi'nde sektörün öncüsü olan şirketimiz; sürekli gelişimi, sosyal sorumluluk projelerini, tarihi ve kültürel mirasın korunması ve gözetilmesi hususlarını esas alarak hizmet sunmaya devam etmektedir.
İklim açısından özel bir bölge burası, soğuk mevsimin uzun sürmesi ve gün içerisindeki hava sıcaklık farkının fazla oluşu aslında zorlayıcı bir durum, tüm bu şartları başarılı bir şekilde idare ettiğinizi söyleyebiliriz. Şehir peyzajı açısından bu konuda neler söylersiniz?
-Selman Aksakal: 23 bin kilometrekare yüz ölçüme sahip dördüncü büyük ilinden bahsediyoruz. Başkanımız Mehmet Sekmen Bey göreve gelmeden önce şehir merkezindeki yeşil alanlar 500 bin metrekare idi. Şu an geldiğimiz noktada 3 buçuk milyon metrekareye ulaşmış durumda. Şehrimize uygun peyzaj materyalleri (ağaç, çalı, çiçek vb.) getirtiyoruz. Ancak sizin de belirttiğiniz üzere iklim açısından zor bir coğrafyadayız, 6 ayı kış olan bir memlekette kısa zamanda çok işler yapmaya çalışıyoruz. Bu rakamları daha da ileri seviyelere taşımayı hedefliyoruz bunun için de var gücümüzle çalışmaktayız.
Bir Fidanlık projeniz var. Bu aynı zamanda bölgenin en büyük fidanlığı konumunda. Buradaki üretimi ve bölgenin peyzaj gereksinimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Selman Aksakal: Sizin de belirttiğiniz gibi Doğu Anadolu'nun en büyük fidanlığını kurmak üzereyiz, altyapısını tamamladık bu sene inşallah faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Bunun için bölgeye uygun fidanları getirtip burada iklime adaptasyonunu sağlayıp büyüteceğiz ve yine belediyemizin ihtiyacı olan noktalara dikimlerini gerçekleştireceğiz. Tabi sadece belediye ile kalmayacağız özel fidanlıklara, sitelere, villalara da hizmetimiz olacak. Bir yılın yarısı kış iklimi olan bir memlekette insanlarımızın da haliyle yeşile olan ihtiyacı daha üst seviyede oluyor. Bu ihtiyaçlara da karşılık verebilmek için bu hizmeti gerçekleştirmek için çabalıyoruz. Ayrıca Uzundere ilçemizde de Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen Bey'in öncülüğünde topraktan fidan ve mevsimlik çiçek üretimine de başladık. Buradaki hedefimizde yine bölgeye uygun ağaç yetiştirmek ve dışa bağımlılığımızı azaltmak. Bunların sonucunda da inşallah doğudan batıya ağaç satmayı hedeflemekteyiz.
Bahçe Market Erzurumlulara hizmet vermeye devam ediyor. Bahçe Market ile neler hedefleniyor? Ziyaretçilerin geri dönüşleri nasıl?
-Selman Aksakal: Başkanımız Mehmet Sekmen Bey'in bu şirketi kurma sebeplerinin başında belediye işlerinin hızlı ve güvenilir bir şekilde yürümesi, şehrimizin peyzaj alanında söz sahibi olması ve vatandaşlarımızın daha güzel bir Erzurum' da yaşamalarına olanak sağlaması gelmektedir. Bu sebepten ötürü de Bahçe Market'imiz şirketimizin kuruluşundan beri aktif haldedir. Burada sukulent tarzı iç mekân bitkileri yetiştirmekteyiz. Buradan devamlı olumlu yönde geri dönüşler almaktayız. Şehrin farklı noktalarında Bahçe Market'ler açarak halkımıza daha iyi hizmet vermeyi planlıyoruz.
Zoru başararak serada mevsimlik bitki üretimi yaptığınızı gördük. Bunun dışında farklı türlerin de üretimini deniyorsunuz. Bu çalışmalar hakkında neler söylersiniz?
-Selman Aksakal: Doğduğunuz yer kaderinizdir diye güzel bir söz vardır. Evet bu söze katılıyorum ancak buradaki kaderimizi değiştirmek de bizim elimizdedir. Bu coğrafyada hiçbir şey yetişmez, sadece belli başlı ürünler olur sözleriyle hareket etmiyoruz. Başkanımız Mehmet Sekmen Bey'in dediği gibi "biz istersek her şey olur" sözü ile hareket ederek işlerimizi yapıyoruz. Bizler mevsimlik bitki yetiştirdik, ileriki dönemlerde de tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine de başlıyoruz. Bununla ilgili de çalışmalarımızı bitirdik. Biz burada çiftçilerimize öncü olarak katma değeri yüksek olan bu bitkilerin ekimini de yaptıracağız.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
-Selman Aksakal: Birçok medeniyetin merkezi olan kadim şehrimiz Erzurum gerek tarihi gerekse kültürel açıdan büyük bir zenginliğin kaynağı konumundadır. Kültürel eserlerin korunması ve gözetilmesi hususlarında ne kadar ehemmiyetli davranıyorsak; çevresinin düzenlenmesinde, atılan her adımla güzelleşmesinde de o kadar ehemmiyetli davranıyoruz.
Erzurum'un görünen yüzü olan ÇETAŞ ailesi ile şehir ve bölgedeki bitki ve ağaç çeşitliliğini artıracak, yapılan bilimsel çalışmalar ile şehirde yetişe bilirliği olan ürünlerin tespit ve düzenlemesini yapacak, her geçen gün daha da iyileşen standartlar ile hem üretime hem de istihdama katkı sunacağız. Unutmayalım ki başarmamak için bir sebep yoktur.