1. Ulusal PEMKON Türk Bahçeleri Konferansı FMV Işık Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yapıldı. Türk Bahçeleri Konferansı’nın açılış programı FMV (Feyziye Mektepleri Vakfı) Işık Üniversitesi Maslak kampüsünde gerçekleşti. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Türk Bahçelerinin tarihsel sürecini anlattı. Aynı günü ayrıca ‘İstanbul’un Kültür ve Yaşamında Bahçe ve Çiçek’ konulu sergi açılışı yapıldı. 3 gün devam eden konferans programında ‘Bahçe ve Bahçe Kültürü’ ve ‘Cumhuriyet Dönemi Kültürü’ üst başlıklı toplam 7 oturum gerçekleşti. Konferans çalışmaları PEMKON (Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanları Konseyi) tarafından hazırlanan Bildiri Kitabı’nda toplandı. Konferansın gerçekleşmesine katkıda bulunan kurum ve sponsor olan firmalara birer teşekkür plaketi sunuldu.
BAHÇE KÜLTÜRÜ
Konferansın açılış konuşmasını yapan 1. Ulusal PEMKON Konferansı – Türk Bahçeleri Konferans Eş Başkanı Prof. Dr. Adnan Uzun, konferansın hedefinin yüzyıllar boyunca değişmiş olan farklı bahçe anlayışlarını değerlendirmek ve Anadolu medeniyetlerinin bahçe kültürünü anlamak olduğunu söyledi. Uzun, “Bu konferansta, bahçelere mekansal anlamda odaklanmanın yanı sıra, geniş çerçevede bahçe tasarımı ve bitki yetiştiriciliği ile ilgili farklı konular ve bu konuların sanata, edebiyata ve hayatın diğer yönlerine yansımalarının incelenmesi ve hatta “Türk Bahçeleri”nin korunması ve restorasyonu ile ilgili çalışmaların da yer alması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, peyzaj mimarlığı, mimarlık, şehir planlama, sosyoloji, coğrafya, ormancılık ve bitki yetiştiriciliği, sanat tarihi ve edebiyat gibi birçok bilimsel alandan araştırmacı ve profesyonellerin, Anadolu medeniyetlerinde bahçe kültürü ve tasarımı konularındaki çalışmalarını çok disiplinli bir ortamda farklı kitlelerle tartışmaları, derin geçmişe sahip bu coğrafyadaki potansiyelin ortaya konulması açısından önem arz etmektedir” dedi.
HASBAHÇE
Türk Bahçeleri Konferansına davetli konuşmacı olarak katılan sanat tarihçi Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un ‘Hasbahçe Osmanlı Kültüründe Bahçe ve Çiçek’ ana başlıklı konuşma büyük ilgi gördü. Anadolu’nun, Güney Avrupa ile Güneybatı Asya bitki örtüsü arasında bir köprü oluşturduğunun altını çizen Atasoy, “Anadolu’nun değişik topografyası ve iklimi bu zenginliği arttırır. İşte bu ortamda geliştirilen çiçekli bahçeler, Avrupa’yı etkilemiş ve uzun süre Avrupa’nın çiçek ve bitki kaynağı olmuştur” diye konuştu.
Nurhan Atasoy: Güzellikleri genellikle ‘irem bağı gibi’ diye tanımlanan, fakat düzenleri hakkında hiç bilgi verilmeyen Osmanlı hasbahçelerinin, yani padişaha ait olan bahçelerin başında, elbette saray bahçeleri gelir. Bu bahçelere zaman zaman belirli yerlerden fidanlar getirilmesinin adet olduğu bilinir. Tüm hasbahçelere dikilen çınar, dişbudak, ıhlamur, karaağaç, çitlembik, meşe, defne, erguvan ve ahlat ağaçlarının binlercesinin, ‘taze ve mevzun fidan halinde’ İzmit, Karamürsel ve Yalova’dan geldiği anlaşılmaktadır.
